2 Haziran 2009 Salı

FİRAK-FİRKAT VURDU CAN EVİMDEN !

FİRAK-FİRKAT VURDU CAN EVİMDEN !

> Tenhadayım... Yine tenhadayım...
> Efendisinden kaçan bir köleyim ve yanıyorum ırak zemherilerde...
> Ben kimim, nerdeyim? Bu yabancılar da kim ?
> Neredesin ey İbrahim(as)'in duası ?
> Ben ateşsiz yanıyorum, niye ?... Ve neden İbrahim(as)'i yakmaz ateş ?...
> Yoksa ateş de mi anladı; aşkımı sattığımı ?
> Sakın bana ateşin, aşk olduğunu söylemeyin !... Yanarım yoksa...
> ...
> Ben körpe bir neferiyim bu çelebi aşk kervanının...
> Çok fazla olmadı, kat ettiğim yol; ama asırların yükü var omuzumda.
> Ve ben kıtaların kirine bulandım, bu kadarcık ömrümde...
> Çamur yedim, bataklık diplerinde... Kir yedim...
> Hayat çürüttüm ve ayak sürüdüm mehtaplı bir gecede, aşk yollarında...
> Bundandır işte, hüzün yüklü bir hamalım; çirkef asrının ahtapot kollarında...
> ...
> Dizimde uyuttuğum Yakup (as) hala ağlar Yusuf (as)'una; ben en öksüz ninnilerle bağrımı paralarken.
> Hayalimde hep vuslattır gezip duran ama, Zekeriya (as)'nın duasına bile sığmıyor günahlarım.
> Ve değince isyanımın közüne, avuçları Meryem (as)'in; o mübarek elleri yanıyor... Ben, hepten yanıyorum...
> Ne ki ben, batık bir sandalım, Yunus (as)'un fırtınalı denizinde...
> Ne ki ben, kayıp bir umudum, yarenler mağarasının kuytu köşelerinde...
> Öyle ki ben, cürmünü dağlara yüklemiş; dağları da dağlara yüklemiş; onları da belalı başına yüklemiş, sefil bir yolcuyum, dünya gezegeninde
> Ne aşk tanıyor beni, ne de ben tanıttım kendimi, bir tanışma faslında, sevgiliye...
> Öyle çaresizim işte, şehrin izbe sokaklarında...
> Öyle umarsız, öyle aşksızım işte, firakın netameli sahillerinde...
> "ben annemin rahmine düştüğüm günden beri"
> Ne yanabiliyorum erkekçe aşkımın tandırında, ne de yangınsız yaşayabiliyorum sevdanın gülzarında...
> Bilmem ki nasılım, niceyim ben, sevgilinin nazarında?...
> İşte bu benim; kırık sazım, yanık avazımla, perişan; firakın ahu zarında...
> ...
> Vuslat vermesen de ey yar; sebat ver bari !
> Kırılmasın mazlumların artık, her bahar umutları.
> Mihrabi secdelere koyduğum alnıma, hicabın izi düştü.
> Bin ahla kanayan yüreğimi koydum tevbe fırınına.
> Bir tevbelik nefes ver Rabbim !
> İçimdeki volkanı haykıracak bir ses ver!
> Aşkında yanacak heves ver !
> Her vuslatın mekânı, âşıkların son durağı, neşvedar bir Firdevs ver !
> Amin.


M.D.